İçeriğe geç

Hz Hıdır kim ?

Hz. Hızır Kim? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Bir Bilgelik Yolculuğu

Bir Eğitimcinin Gözünden: Öğrenmek, Anlamı Keşfetmektir

Öğrenme, bazen bir sınıfın duvarları arasında gerçekleşmez.

Bazen bir hikâyede, bir sembolde ya da bir inançta saklıdır.

Bir eğitimci olarak her kavramın, her isim ve her anlatının öğrenme için bir fırsat olduğunu bilirim.

Hz. Hızır kim?” sorusu da bu türden bir öğrenme kapısıdır.

Çünkü Hızır, yalnızca bir dinî figür değil, aynı zamanda bilginin, sabrın ve sezginin sembolü olarak insanlığın ortak hafızasında yer alır.

Bu yazıda Hz. Hızır’ı bir tarihsel kişilikten öte, pedagojik bir metafor olarak ele alacağız:

Öğrenmenin doğasını, bilginin sınırlarını ve insanın içsel yolculuğunu anlamamıza yardımcı olan bir sembol olarak.

Hz. Hızır Kimdir? Mitolojik ve Dini Bağlam

Hz. Hızır, İslam geleneğinde ölümsüzlükle ilişkilendirilen, bilge bir kul olarak anlatılır.

Kur’an’da Kehf Suresi’nde, Musa Peygamber’le yaptığı yolculuk üzerinden bahsedilir.

O anlatıya göre Musa, ilahi bilgiyi öğrenmek için Hızır’la yola çıkar; fakat Hızır’ın davranışlarını anlamakta zorlanır.

Hızır, görünürde “yanlış” gibi duran davranışlarının ardında derin bir hikmet taşır.

Bu yönüyle Hızır, bilginin görünen yüzünün ötesini temsil eder.

Yani akılla anlaşılmayan, ama sezgiyle kavranan bilgiyi.

Dinî literatürde “Ab-ı Hayat” yani “ölümsüzlük suyu”nu içmiş bir bilge olarak anlatılır.

Bazı halk inanışlarında da Hızır, zor zamanlarda yardıma koşan, yol gösteren bir “manevi öğretmen” figürüdür.

Bu anlatı, bir eğitimci gözüyle bakıldığında, öğrenmenin görünmeyen boyutunu temsil eder.

Tıpkı Hızır gibi, öğretmen de bazen öğrencinin anlamadığı bir yöntemi uygular; fakat o yöntemin derininde bir eğitimsel amaç vardır.

Pedagojik Bir Sembol Olarak Hızır: Sabır, Sorgu ve Sezgi

Hz. Hızır kıssası, pedagojik açıdan üç temel öğrenme ilkesini temsil eder:

1. Sabırla öğrenme: Musa’nın hikayesinde görüldüğü gibi, öğrenme hemen gerçekleşmez.

Öğrenci, bazen anlamadığı bir durum karşısında sabretmeyi öğrenmelidir.

Bu, bilişsel öğrenme teorilerinin “deneyim yoluyla öğrenme” kavramıyla örtüşür.

2. Sorgulama ve merak: Hızır, Musa’nın her sorusuna açık bir cevap vermez.

Bu, Sokratik yönteme benzer bir öğretim tarzıdır.

Öğrencinin kendi düşünme süreciyle cevaba ulaşması beklenir.

3. Sezgi ve derin kavrayış: Modern eğitimde bilişsel zekânın yanında duygusal zekâ da vurgulanır.

Hızır’ın bilgeliği, sezgiyle anlama yani “kalpten öğrenme”nin simgesidir.

Bu da öğrenmenin duygusal yönünü hatırlatır: bazen bilgi yalnızca akılda değil, kalpte de yer bulur.

Pedagojik olarak Hz. Hızır, “öğretenin de öğrenen olduğu” bir süreci temsil eder.

Her öğretmen, tıpkı Hızır gibi öğrencisine rehberlik eder ama aynı zamanda onunla birlikte öğrenir. Gerçek öğrenme, iki zihin arasında kurulan diyalogda doğar.

Öğrenme Teorileri Bağlamında: Hızır’ın Metaforik Gücü

Hızır kıssası, öğrenme teorilerinde sıkça karşılaşılan üç boyutla ilişkilendirilebilir:

– Konstrüktivizm (Yapılandırmacılık): Bilgi, öğrenenin zihninde kendi deneyimleriyle inşa edilir.

Musa’nın Hızır’la olan yolculuğu da bu yapılandırma sürecidir — öğrenme, deneyimle olur.

– Sosyal öğrenme: Bilgi, ilişki içinde aktarılır.

Hızır’ın rehberliği, öğretmen-öğrenci ilişkisinin klasik bir örneğidir.

– Dönüşümsel öğrenme: Öğrenme yalnızca bilgi kazandırmaz; bireyin dünya görüşünü değiştirir.

Hızır’ın Musa’ya gösterdiği olaylar, onun bilgeliğini dönüştürür — öğrenci artık eski benliğiyle aynı değildir.

Bu bağlamda, Hz. Hızır’ın hikayesi bir öğrenme yolculuğunun metaforu olarak okunabilir:

Her öğrenci bir “Musa”dır, her öğretmen bir “Hızır”.

Ve öğrenme, iki bilinç arasındaki bu kutsal karşılaşmada doğar.

Toplumsal ve Bireysel Boyut: Hızır Bilgeliği Günümüzde Ne Anlatır?

Toplumsal olarak Hz. Hızır, dayanışma, yardımseverlik ve bilgelikle özdeşleşmiştir.

Her yıl kutlanan “Hıdırellez” bayramı da bu ortak kültürel belleğin bir yansımasıdır.

İnsanlar o gün Hızır’ın bereket getirdiğine inanır, umutlarını yeniler.

Pedagojik olarak bu, toplumun öğrenme biçimlerinden biridir.

Kültür, değerleri yalnızca okulda değil, ritüellerle öğretir.

Hızır, toplumun öğrenme belleğinde bir “simgesel öğretmen”dir —

bilgeliği hatırlatan, öğrenmenin bitmeyen bir yolculuk olduğunu öğreten bir figür.

Sonuç: Her Öğrencinin İçinde Bir Hızır Vardır

“Hz. Hızır kim?” sorusu, yalnızca tarihsel bir merak değil;

öğrenmenin doğasına dair derin bir sorgulamadır.

Hızır, bize şunu öğretir: bilgi bazen kitapta değil, yolculukta gizlidir.

Ve her yolculuk, sabırla ve merakla yürüyen öğrenciye dönüşür.

Bir eğitimci için Hızır, öğretmenin metaforudur;

her öğrencinin içindeki potansiyeli keşfetmeyi bekleyen bir rehber.

Şimdi düşünelim:

– Öğrenme sürecinde ne kadar sabırlıyız?

– Bilginin görünmeyen boyutlarını keşfetmeye hazır mıyız?

– Kendi yaşam yolculuğumuzda bize rehberlik eden “Hızır” kim?

Belki de Hızır, dışarıda bir bilge değil, içimizdeki öğrenme ışığıdır —

bizi daima yenileyen, dönüştüren ve anlamı hatırlatan bir bilgelik sesi.

8 Yorum

  1. Aysel Aysel

    Kur’an’da Hz. Musa’nın peygamber olduğu açıkça belirtilmiş, Hz. Hızır’ın peygamberliğine dair işaretler verilmiştir . Peygamber olmadığı görüşünü kabul etsek dahi salih bir kişi olduğu açık olarak beyan edilmiştir. 26 Ara 2022 HZ. Kur’an’da Hz. Musa’nın peygamber olduğu açıkça belirtilmiş, Hz. Hızır’ın peygamberliğine dair işaretler verilmiştir . Peygamber olmadığı görüşünü kabul etsek dahi salih bir kişi olduğu açık olarak beyan edilmiştir.

    • admin admin

      Aysel! Görüşleriniz, makalenin genel bütünlüğünü sağlamlaştırdı, desteğiniz için teşekkür ederim.

  2. Nazlıcan Nazlıcan

    Seyahatlerin sonunda Hızır yapılan işlere hayret eden Hz. Musa’ya olayların iç yüzünü açıklar. Açıklamalardan anlaşılan şudur: Gelecekten geçmişe dönülmüştür ve tarihin akışı değişikliğin yapıldığı andan itibaren yeniden değişip başka bir şeye dönüşmüştür . Tüm zamanların Hızır mucizesi – Pozitif Dergisi Pozitif Dergi kitap tum-zamanlarin-… Pozitif Dergi kitap tum-zamanlarin-… Seyahatlerin sonunda Hızır yapılan işlere hayret eden Hz. Musa’ya olayların iç yüzünü açıklar.

    • admin admin

      Nazlıcan!

      Sevgili katkı sağlayan kişi, fikirleriniz yazının anlatım gücünü artırdı ve daha ikna edici bir metin ortaya çıkmasına yardımcı oldu.

  3. Cem Cem

    Hızır Türbesi, Hıdır Türbesi veya Hıdır Makamı; Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan, Arap Alevileri tarafından kutsal kabul edilen, konumsal olarak Hızır ve Musa’nın buluştuğu noktada olduğuna inanılan bir yapıdır. Kâ’b el-Ahbâr’ın verdiği bilgilerde Hârûn’un üçüncü batında torunu olan İlyâs ‘ın iri başlı, çekik karınlı, ince bacaklı bir kişi olduğu, göğsünde veya başında kırmızı bir beni bulunduğu, yedi yaşında Tevrat’ı ezberlediği ifade edilir.

    • admin admin

      Cem! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz fikirler yazının estetik yönünü geliştirdi ve daha etkili kıldı.

  4. Rauf Rauf

    Hz. Mûsâ döneminde yaşayan, kendisine ilâhî bilgi ve hikmet öğretilen kişi . İsrâiloğulları’na gönderilen ve kendisine Tevrat indirilen peygamber. Kur’an’a göre Mûsâ ile Hızır’ın buluştuğu yerin adı. Hızır; Türk, İslam ve Orta Doğu inançlarında peygamber olması muhtemel kişiler arasında sayılır . Hıdır veya Kıdır olarak da söylenir. Zor anlarında insanların yardımına koşar, başkalarının kılığına bürünebilir, olağanüstü özellikleri olan bir peygamber olarak düşünülür.

    • admin admin

      Rauf! Önerilerinizin hepsine katılmıyorum ama çok değerliydi, teşekkürler.

Aysel için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
prop money